Son zamanlarda Devlet kurumları arasında bayağı popüler olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nde 2013 yılından beri Elektronik Mühendisi olarak çalışıyorum.
Bildiğiniz gibi DHMİ bir Kamu İktisadi Teşkilatı (KİT)’dır. Çalışanlar 399 nolu KHK’ya tabiidir. Dolayısıyla burada çalışabilmek için KPSS’ye girmek gerekir. Ayrıca daha önce memuriyete hak kazanmış ve başka kurumlarda çalışan kişiler de geçiş yapabilmektedir. Tabii bu özel bir durumdur, yönetim kurulu kararına ve de gelmek istediği kurumun vereceği muvaffakiyete bağlıdır.
Ben 2012 yılı KPSS’ye girdim ve sınavdan sonraki ilk memur alımında açılan pozisyona başvurarak göreve başladım. DHMİ son zamanlarda yüksek puanlı arkadaşların ilk sırada tercih ettiği bir kurum. Ben de sınava girdikten sonra yaptığım araştırmalar sonunda kurumu öğrendim. Açıkcası sınav sonrası iyi bir puan alacağımı tahmin ediyordum. Umduğum gibi de oldu, merkezi alım için geçerli olan P3 puan türünde 97.13 puan aldığım ve genel olarak Türkiye 87. oldugum sınavda, bir nevi istediğim kurumu tercih etme hakkını elde ettim. Daha sonra açıklanan branş sıralamasına göre de Türkiye 3.sü olduğumu ögrendim.

Bana göre doğru tercih yapmak; hayatın her anında, her yol ayrımında, her başlangıçta en önemli kısımdır. Çünkü o tercihiniz üzerine birşeyler inşa etmeye çalışıyorsunuz. Yanlış bir karar, herşeye yeniden başlamanıza, şevkinizin de biraz kırılmasına neden olabilir. Ben bu kurumu tercih etmeden önce araştırma yapmaya çalıştım. Kendimce de biraz birşeyler öğrendim ancak tam manasıyla bir sonuca ulaşamadım. Bu yazıyı yazma sebeplerimden birisi de en azından kendi deneyimlerimi, DHMİ düşünen birileri varsa onlara aktarabilmek. Yukarıdaki puanları aldıktan sonra, kafamdan bir çok kurumu geçirdim. Tercih gününe kadar devletimizin en güzide kurumlarını araştırmaya çalıştım, Ankara’ya gidip çalışma ortamlarını ve çalışanları görmeye çalıştım. DHMİ için ise genel müdürlük binasına gittim. Açıkçası ilk başta çok sıcak gelmemişti. Benden daha tecrübeli sınava hazırlanan ve giren arkadaşlarım olmuştu, onların tavsiyesi sorgusuz sualsiz DHMİ tercih et idi. Özellikle maaş olarak diğer kurumlardan daha yüksek olduğu söyleniyordu.
Sonuç olarak, arkadaşların tavsiyesine de uyarak, DHMİ’yi tercih ettim. Ankara Esenboğa Havalimanı’na atamam gerçekleşti. Tercihlerde bir de ön koşul vardı, İngilizce sınavından da minimum 70 puan almak gerekiyordu. Yani tercih yaptığınız zaman YDS ya da o zamanki ismiyle KPDS’den 70 puan ve üzeri notunuz yoksa atamanız gerçekleşmiyordu. Çok şükür yabancı dilde eğitim veren bir okuldan mezun olduğum için, zaten 70’in üzerinde bir notum vardı. Alım 8 kişilikti ve benden yukarı puan alan diğer iki arkadaş da aynı yere ataması yapılmıştı. Yani herkes benim gibi düşünmüştü.

9 Ocak 2013 tarihinde göreve başlamak üzere Esenboğa Havalimanı’na geldim. Terminal binasında çalışacağım yeri ararken öğrendim ki aslında terminale yürüyerek 15 dakika süren Teknik blokta işbaşı yapacakmışım. Ocak ayında Ankara ayazında yürüdüğüm o 15 dakikayı hiç unutamıyorum.
Elektronik mühendisi olarak çalışabileceğiniz kabaca 3 ana konu var. Seyrüsefer yardımcı cihazları sistemleri (VOR, DME, ILS vb.), Haberleşme sistemleri (Hava – Yer haberleşmesi, Telsizler, Network sistemleri vb.) ve de Radar sistemleri (PSR, SSR, ADS-B, Tracker sistemleri vb.). Ben Radar sistemlerinde göreve başladım. Başladığımız süreçte de uzun bir süredir devam eden SMART isimli Türk Hava Sahasını tek bir merkezden kontrol eden ve sistemlerin güncellemesi olan projenin son safhasında bulduk. SMART ile ilgili yazımı buradan okuyabilirsiniz. Bu projeyi yürüten ekibe, işi öğrenmek adına dahil olduk. Testlerin hepsine katıldık. Bizim için bir eğitim gibi oldu. Zaten işimiz de proje kabulünden sonra faaliyete geçecek Türkiye Hava Trafik Kontrol Merkezinde (HTKM) işlerin yürümesini sağlamaktı. Öyle de oldu. 2015 Aralık’ta Antalya Havalimanı’na tayin olana kadar operasyona geçen HTKM’de zorlu ve yoğun bir çalışma ortamı tecrübe ettim.
Teknik konulardan, konuya özel yazılarda bahsetmek istiyorum o yüzden bu yazıda daha fazla ayrıntıya girmeden biraz da başka imkanlarından bahsetmek istiyorum. En çok merak edilen maaş konusunda ise sizlere direk bir meblağ vermek istemiyorum. Etik olarak doğru olacağını düşünmüyorum. Ancak maaşımıza ek olarak verilen bir havacılık tazminatı var. Bu doğrudur. Tazminat Eurocontrol prensiplerine göre dağıtılması esastır. Bu nedenle konu ile ilgili bir kanun ve YPK vardır. İnternette ilgili mevzuatlara ulaşabilirsiniz. Şu kadarını söyleyebilirim, Elektronik mühendisleri bu prensiplere göre en fazla havacılık tazminatı alan grupta yer almaktadır. Devlet kurumlarında çalışan mühendis maaşına ek olarak hemen hemen bir mühendis maaşı kadar havacılık tazminatı verilmektedir. Aynı zamanda kurumun eğitim olanakları da gelişmiştir. Değişik dönemlerde Eurocontrol’un eğitim merkezi olan Lüksemburg’da alanı ile ilgili eğitimlere düzenli olarak gitme bunun yanı sıra dünyanın herhangi bir yerinde kurulu sistemler ile ilgili ihtiyaç olan eğitim varsa kurumumuz göndermektedir. Daha sonra bahsedeceğim ve benim de şu an Kanada-Montreal’de icra ettiğim uzun süreli yurt dışı görevlerine de uygun görülürseniz gidebilirsiniz.
Kısacası ben bu kurumu tercih ettiğim için çok şükür bir gün bile pişman olmadım. Dolayısıyla iyi bir karar verdiğimi düşünüyorum. Umarım bu yazı sizlerin de aklındaki sorulara biraz ışık olabilmiştir.
Teşekkürler.
Samet
Bir Cevap Yazın