2016 yılının Eylül ayı, benim için ne kadar önemli ise ülkemiz için daha da önemli bir tarihti. Çünkü 27 Eylül-7 Ekim 2016 tarihleri arasında gerçekleşecek olan ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü) Genel Kurulu’nda Konsey üyeliği için adaydık. Bundan bir önceki 38. ICAO Genel Kurulu’na giden süreçte yine adaylığımız gündemdeydi ancak bir başka yazının konusu olan buradaki statükocu yapı nedeni ile ertelemek durumunda kalmıştık. 1944 yılında imza edilen Şikago Sözleşmesini ilk taraflarından olan ve de ilk yapılan Genel Kurul’da Konsey üyesi seçilen ülkemiz 1950 yılında biten üyeliğinden sonra 1977, 1980 ve 1983 yıllarında aday olmuş ancak seçilememişti. Konsey üyeliğimizin üzerinden 66 yıl geçmişti. Ancak bu sefer durum farklıydı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Habercilik Bakanımız Sayın Ahmet ARSLAN başkanlığında; Müsteşar yardımcımız Orhan BİRDAL, dönemin SHGM Genel Müdürü Bilal EKŞİ, Dönemin THY Genel Müdürü Temel KOTİL, SHGM Genel Müdür Yardımcısı Haydar YALÇIN Beyler ve DHMİ Genel Müdürü Funda OCAK Hanımefendi ile birlikte Türkiye’den uzmanlarından da arasında bulunduğu güçlü bir ekip ile adeta çıkarma yapmıştık. ICAO’daki görevimin 3. ayındaydım ve böyle önemli bir organizasyona tanık oluyordum.
Yapılan seçimde 172 üyenin 156 oyunu alan Türkiye 2019 yılı sonuna kadar Sivil Havacılık ile ilgili karar alan ve onaylayan ICAO yürütme organı Konsey’in 36 üyesinden birisi olmuştur. Konsey’de ülkemizi ICAO nezdinde Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Ali Rıza ÇOLAK Bey temsil etmektedir.
Tabii ki bu başarı, son 10 yıllık süreçte havacılık alanında inanılmaz bir yükselişe geçen Ülkemiz için aslında bir sürpriz değildi aksine gecikmiş bir durumdu. Sayın Bakanımız Ahmet ARSLAN, ICAO Genel Kurulu’nda Türkiye adına yaptığı konuşmada, Asya, Avrupa ve Afrika arasındaki köprü vazifesi gören coğrafi konumuyla sivil havacılıkta doğal bir havacılık bağlantı merkezi olduğunu belirterek, Türkiye’nin 41 ülkeyi 3 saatte, 53 ülkeyi 4 saatte ve 66 ülkeyi 5 saatte birbirine bağlayabilen havacılıkta stratejik öneme sahip tek ülke olduğunu kaydetti. Bakan Arslan, Türkiye’nin stratejik konumu, nüfus çeşitliği, ekonomik kapasitesi ve turizm potansiyeli ile dünyada en çok tercih edilen 6. destinasyon olduğunu ve sivil havacılıkta çok geniş bir pazara ulaşma imkanına sahip olduğunu belirtti. Ayrıca, 2003 yılında başlatılan Havacılık Politikası kapsamında “Hayatında her Türk vatandaşı en az bir kez uçağa binecektir” ve “Havayolu Halkın Yolu Olacak” hedefleri ile özel sektöre açılan havacılık sektöründe oluşan rekabet ortamı sayesinde, iç ve dış hatlarda Türkiye’nin dünyada en hızlı ve istikrarlı gelişme gösteren ülkelerinden biri haline geldiğini belirtti. ICAO üyesi 191 ülkenin 166 tanesi ile ikili havacılık anlaşması bulunan Türkiye’nin kurduğu gökyüzü köprüleri ile 336 noktaya uçuş imkanı bulunduğunu ve dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerden biri haline geldiğini ifade eden Bakan Aslan, Türkiye’nin sivil havacılıkta elde ettiği başarılar neticesinde diğer ülkelere model ülke olarak gösterildiğinin altını çizdi.
Havacılık alanında bu önemli başarımızda burada bulunmak benim için çok faydalı ve unutulmaz bir deneyim oldu. Umarım bir sonraki Genel Kurul’da da Konsey üyeliğimiz devam ettirir, bu fırsat elde iken de Havacılık endüstrimiz daha ivmeli bir şekilde büyüme gösterir.
Samet Ozen 